Birleşik Arap Emirlikleri’nde Hipnoz Uygulamaları

Birleşik Arap Emirlikleri’nde Hipnoz Uygulamaları

Birleşik Arap Emirlikleri’nde hipnoz denildiğinde, akla önce çöl, lüks ve modern mimari geliyor olabilir. Ancak bu zengin Körfez ülkesi, sağlık hizmetleri konusunda da çok ciddi adımlar atıyor. Hipnoz ve hipnoterapi de bu adımların bir parçası. Yalnız, BAE’nin bu konuya yaklaşımı, Avrupa veya Amerika’dan epey ayrılıyor. Orada bu işler, tahmin edilenin çok ötesinde katı kurallara ve denetimlere bağlanmış durumda. Öyle herkesin “ben hipnoz yapıyorum” diyebileceği bir yer değil. Hükümet, bu alanı net bir şekilde tanımlamış ve sınırlarını çizmiş. Bu düzenlemelerin temelinde ise halk sağlığını koruma ve sunulan hizmetin kalitesini en üstte tutma amacı yatıyor. Ülkenin uluslararası alandaki prestijini sağlık alanında da sürdürme isteği, bu tür tamamlayıcı yöntemlerde bile kendini belli ediyor.

Yasal Durum ve Hükümetin Yaklaşımı

Birleşik Arap Emirlikleri’nde hipnoz yasal durumu gayet belirgin. Kaçak göçek veya kayıtdışı işlere kesinlikle müsamaha gösterilmiyor. Hükümet, bu alanı “Tamamlayıcı ve Alternatif Tıp” (Complementary and Alternative Medicine – CAM) başlığı altında ele alıyor. Bu sınıflandırma aslında iyi bir şey. Çünkü bu, hipnozun tıp dışı bir büyü veya sihirbazlık gibi görülmediğini; tam tersine, tıbbı destekleyen, onun yanında duran bir yöntem olarak kabul edildiğini gösteriyor.

Bu resmi kabul, beraberinde çok sıkı bir denetimi getiriyor. BAE hipnoz uygulamaları için lisans almak bir zorunluluk. Lisansı olmayan birinin bu işi yapması kesinlikle yasak. Yapanlar veya yapmaya kalkanlar, çok ağır yasal yaptırımlarla karşılaşıyor. Bu, hem uygulayıcıyı hem de danışanı koruyan bir sistem.

Denetim konusunda başı çeken kurum, emirliklere göre değişiyor. En katı ve detaylı kurallar Dubai Sağlık Otoritesi (DHA) tarafından belirlenmiş. Eğer Dubai’de çalışmak istiyorsanız, DHA’dan onay almanız şart. DHA, kimlerin bu işi yapabileceğini, hangi eğitimlerin kabul göreceğini tek tek listelemiş. Abu Dabi için de Sağlık Departmanı (DoH) benzer bir denetim mekanizması yürütüyor. Ülke genelindeki federal çerçeveyi ise Sağlık ve Önleme Bakanlığı (MOHAP) çiziyor.

Eğitim, Sertifikasyon ve Yetkinlikler

BAE hipnoz eğitimi meselesi, yasal durumun en somut ve netleştiği alan. Lisans almanın yolu, sağlam bir sağlık altyapısından geçiyor. DHA veya DoH’tan hipnoterapi lisansı alabilmek için, kişinin öncelikle BAE’de tanınan bir sağlık profesyoneli lisansına ihtiyacı var.

Peki, kimler bu lisansa başvurabiliyor? Liste epey dar ve net. Genellikle lisanslı klinik psikologlar, psikiyatristler, tıp doktorları ve bazı durumlarda (özellikle ağrı ve fobi yönetimi için) diş hekimleri bu kapsama giriyor. Yani, temel tıp veya klinik psikoloji diploması olmayan birinin “Hipnoterapist” unvanını alması imkansıza yakın. Bu, BAE’nin hipnozu bir eğlence veya kişisel gelişim aracı değil, doğrudan bir terapi aracı olarak gördüğünü netleştiriyor.

Bu temel diplomanın üzerine, kişilerin uluslararası düzeyde tanınan, saygın kurumlardan alınmış bir hipnoterapi sertifikası edinmesi bekleniyor. DHA’nın “Mesleki Yeterlilik Gereksinimleri” (PQR – Professional Qualification Requirements) adını verdiği belgelerde, hangi kurumların sertifikalarının kabul edildiği açıkça yazılı.

Bu kurumlar genelde Amerika merkezli NGH (National Guild of Hypnotists), ASCH (American Society of Clinical Hypnosis) veya İngiltere merkezli GHR (General Hypnotherapy Register), UK Hypnosis Council gibi büyük ve köklü kuruluşlar oluyor. Bu kuruluşların eğitim standartları zaten epey yüksek.

Eğitim süresi de çok kritik bir nokta. Bir hafta sonu kursu veya birkaç günlük bir atölye çalışması kesinlikle yeterli bulunmuyor. Lisans için yüzlerce saatlik (genelde 200 saat ve üzeri) teorik ders ve üzerine mutlaka denetimli (süpervizyonlu) pratik yapma zorunluluğu aranıyor. Kişinin sadece bilgiyi değil, uygulamayı da bildiğini kanıtlaması lazım.

Sağlık Sigortası Kapsamı ve Maliyetler

Birleşik Arap Emirlikleri’nde sağlık sistemi, büyük ölçüde özel sigorta temeline dayanıyor. Hipnoterapi ve sağlık sigortası konusuna gelince, durum biraz karışık.

Ülkede zorunlu olan temel sigorta paketleri (EBP – Essential Benefits Plan) bulunuyor. Bu paketler daha çok acil durumları, temel doktor muayenelerini ve bazı standart tedavileri karşılıyor. Hipnoterapi, genellikle bu temel paketlerin kapsamı dışında kalıyor.

Ancak, daha kapsamlı, üst düzey veya “premium” olarak adlandırılan özel sigorta poliçelerine sahip olanlar için durum değişebiliyor. Eğer hipnoterapi, lisanslı bir psikiyatrist veya klinik psikolog tarafından genel bir psikolojik tedavi planının ayrılmaz bir parçası olarak reçete edilirse, sigorta şirketi bu masrafı karşılayabilir. Örneğin, kaygı bozukluğu veya travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tedavisinde hipnoterapiye ihtiyaç duyulmuşsa, bu durum sigortaya kabul ettirilebilir.

Yine de, pratikte çoğu insan Dubai hipnoterapi seansları için ödemeyi kendi cebinden yapıyor. Maliyetler ise BAE’nin genel yaşam pahalılığıyla doğru orantılı. Seans ücretleri, özellikle Batı’dan gelmiş, deneyimli ve DHA lisanslı uzmanlar söz konusu olduğunda epey yüksek olabiliyor. Dubai gibi bir şehirde, nitelikli bir sağlık hizmeti almanın bir bedeli var. Tedavi almayı düşünenlerin, bu maliyetleri ve olası sigorta durumunu seansa başlamadan önce detaylıca konuşması en doğrusu olacaktır.

Profesyonel Dernekler ve Kuruluşlar

BAE hipnoz dernekleri diye bir arama yaptığınızda, karşınıza doğrudan BAE merkezli, yerel bir meslek birliği veya dernek pek çıkmaz. Bu, ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir. Ancak BAE’deki sistemin yapısından kaynaklanan bir durum bu.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, hipnoterapi orada bağımsız bir meslek olarak değil, tıp ve psikolojinin bir “uzmanlık alanı” veya “yetkinliği” olarak görülüyor. Bu işi yapanlar zaten doktor, psikolog veya psikiyatrist. Bu kişiler de kendi ana meslek birliklerine (Psikologlar Derneği, Tabipler Birliği gibi) üyeler.

Hipnoterapi özelinde ise, BAE’deki uygulayıcılar genellikle üyeliklerini uluslararası kuruluşlar üzerinden yürütüyor. Zaten DHA’dan lisans alabilmek için NGH, GHR, ASCH gibi global kuruluşlara üyelik bir şart olarak koşuluyor.

Dolayısıyla, bu uluslararası kuruluşlar, BAE’deki uygulayıcılar için bir etik standart belirleyici ve mesleki ağ görevi görüyor. Yerel bir derneğin olmaması, mesleğin BAE’de henüz ayrı bir grup olarak örgütlenme ihtiyacı hissetmemesinden kaynaklanıyor. Destek, eğitim ve mesleki paylaşım, daha çok bu uluslararası ağlar veya uzmanların çalıştığı büyük klinikler ve hastaneler üzerinden yürüyor.

Yurt dışındaki düzenlemelerin ne kadar titiz olduğunu görmek, Türkiye’deki nitelikli merkezlerin değerini daha da artırıyor. Bizler de Konya’da Dr. Serkan Akıncı önderliğinde, psikolojik terapi ve tedavi alanında benzer bir ciddiyet ve profesyonellikle hareket ediyoruz. Merkezimiz, hipnoterapiyi tek başına bir mucize olarak değil, bütüncül bir yaklaşımın güçlü bir parçası olarak ele alıyor.

Özellikle bağımlılıklar (sigara, alkol vb.), kaygı (anksiyete) sorunları, travma (TSSB), OKB (Takıntılar) ve cinsel işlev bozuklukları gibi baş edilmesi zor durumlarda hipnoterapiyi; psikoterapi, EMDR ve imge terapi gibi kanıtlanmış yöntemlerle birleştiriyoruz.

“Psikolojik Terapi ve Tedavi Paketi” adını verdiğimiz bu bütüncül yaklaşımla, her danışanın kendine özgü ihtiyacına cevap vermeyi hedefliyoruz. Uzman kadromuzda klinik psikologlar, hipnoterapistler ve psikiyatristler birlikte çalışıyor. Merkezimiz, hem yurt içinden hem de yurt dışından (Avrupa, Orta Doğu ve BAE dahil) danışanlara bireysel programlar hazırlayarak hizmet veriyor. Bu tür karmaşık konularda deneyimli bir ekipten destek arıyorsanız, bizimle iletişime geçerek bilgi alabilirsiniz.

Klinik ve Akademik Uygulamalar (Hastaneler ve Üniversiteler)

BAE hastanelerinde hipnoz kullanımı, sadece “alternatif tıp” kliniklerine sıkışıp kalmış değil. Katı lisanslama şartları sayesinde (yani uygulayıcıların doktor veya psikolog olması), hipnoterapi ana akım tıbbın içine entegre olmuş durumda.

Özellikle Dubai ve Abu Dabi’deki büyük, uluslararası standartlardaki özel hastanelerde ve kliniklerde hipnoterapi hizmetlerine rastlamak mümkün.

Peki, en çok nerelerde karşımıza çıkıyor?

  1. Psikiyatri ve psikoloji klinikleri: Burası ana kullanım alanı. Kaygı bozuklukları, fobiler (uçuş korkusu, kapalı alan korkusu vb.), panik atak, uyku sorunları ve depresyon tedavilerinde destekleyici bir araç olarak yer alıyor.
  2. Davranışsal sağlık: Sigara bırakma ve kilo verme programları BAE’de çok yaygın. Bu programlarda, kişinin motivasyonunu artırmak ve eski alışkanlıkların üstesinden gelmek için hipnoterapiden faydalanılıyor.
  3. Ağrı yönetimi: BAE’de hipnoterapi, özellikle kronik ağrı yönetiminde ve bazı tıbbi müdahalelere hazırlıkta kullanılıyor.
  4. Diş hekimliği: Dişçi korkusu (dentofobi) olan hastaları sakinleştirmek, çene sıkma (bruksizm) sorunlarını hafifletmek ve hatta bazen anesteziye duyarlı kişilerde ağrıyı azaltmak için hipnoza başvuran modern diş klinikleri bulunuyor.
  5. Doğum: Bazı özel hastaneler, “hipno-doğum” (hypnobirthing) adı verilen, annenin doğum sırasındaki ağrı ve kaygısını yönetmesine yardımcı olan teknikleri de lisanslı uzmanlar aracılığıyla sunabiliyor.

Akademik tarafa baktığımızda; BAE’deki üniversitelerde “Hipnoz Bölümü” veya “Hipnoterapi Anabilim Dalı” gibi bağımsız yapılar yok. Ancak, tıp ve psikoloji fakültelerinde, özellikle psikoterapi veya davranış bilimleri dersleri içinde bir modül olarak hipnoterapiye yer verilebiliyor. Mohammed Bin Rashid Tıp ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi (MBRU) gibi büyük kurumlarda veya BAE’de kampüsü bulunan uluslararası üniversitelerde (NYU Abu Dhabi gibi) zihin-beden tıbbı veya bilişsel terapiler konuları ele alınırken hipnoza da değiniliyor.

Tıbbi Toplumun ve Sağlık Bakanlığı’nın Tutumu

BAE Sağlık Bakanlığı’nın hipnoza tutumu (ve yerel otoriteler olan DHA/DoH’un yaklaşımı) “temkinli bir kabul” olarak özetlenebilir. Bu tutumun temelinde şüphecilik değil, yüksek standart arayışı var.

Onlar için hipnoz, “kanıta dayalı” olmak zorunda olan bir yöntem. Bilimsel temelden yoksun, şarlatanlığa kayan, manevi veya ruhsal bir ritüel gibi sunulan uygulamalara kesinlikle kapı kapalı. Uygulamanın tamamen bilimsel ve tıbbi bir çerçevede kalması, BAE’deki sağlık otoritelerinin kırmızı çizgisidir.

Tıbbi toplumun, yani BAE’de çalışan doktorların, psikologların ve psikiyatristlerin tavrı da bu resmi görüşe paralel. Eğer hipnoterapiyi uygulayan kişi zaten kendilerinden biri, yani lisanslı bir meslektaşı (bir doktor veya klinik psikolog) ise, yönteme saygı duyuyorlar. Bunu, özellikle psikoterapi alanında destekleyici bir tedavi aracı olarak kabul ediyorlar.

Ancak, hiçbir resmi sağlık eğitimi veya tıp geçmişi olmayan birinin “hipnoz” yapmasına tüm tıbbi camia şiddetle karşı. Bu durum, BAE’deki katı lisanslama sisteminin neden bu kadar sert olduğunu da açıklıyor. DHA’nın hipnoterapi yönetmeliği, bu işi tıbbi çerçevenin dışına bir milimetre bile çıkarmamayı hedefliyor. Bu sayede hem hastaların güvenliği hem de yöntemin itibarı korunmuş oluyor.

Kongreler ve Akademik Etkinlikler

BAE, sağlık teknolojileri ve tıp alanında “Arab Health” gibi devasa fuarlara ev sahipliği yapsa da, BAE’de hipnoz kongreleri veya bu konuya odaklanmış büyük akademik sempozyumlar çok yaygın değil. Yani, her yıl düzenlenen büyük bir “BAE Hipnoz Zirvesi” veya “Dubai Hipnoterapi Günleri” gibi bir etkinlik beklememek lazım.

Bunun yerine, eğitimler ve bilgi paylaşımları daha çok özel atölye çalışmaları (workshop) veya sertifika programları şeklinde ilerliyor.

Bu etkinlikleri genelde iki grup düzenliyor:

  1. Akredite eğitim merkezleri: DHA veya DoH tarafından onaylanmış, sağlık profesyonellerine yönelik sürekli eğitimler düzenleyen özel merkezler. Bu merkezler, hipnoterapiyi de programlarına dahil edebiliyor.
  2. Misafir uzmanlar: Yurt dışından (genellikle ABD veya İngiltere’den) davet edilen, alanında dünyaca ünlü hipnoterapistler veya bu alandaki büyük derneklerin (NGH, GHR gibi) eğitmenleri. Bu kişiler, BAE’deki hastane veya kliniklerin davetiyle gelip atölye çalışmaları yapabiliyor.

Bu etkinlikler de yine sadece sağlık profesyonellerine açık oluyor. Psikologlar, psikiyatristler ve doktorlar, mesleki yetkinliklerini artırmak, yeni teknikleri öğrenmek veya lisanslarını yenilemek için gereken puanları toplamak amacıyla bu tür onaylı eğitimlere katılıyor.

BAE, sağlık turizmi ve ileri tıp uygulamaları konusunda bir merkez olmayı hedefliyor. Bu vizyon doğrultusunda, uluslararası kabul görmüş ve kanıta dayalı tamamlayıcı tıp yöntemlerinin eğitimlerine ve uygulamalarına da yavaş yavaş daha fazla ev sahipliği yapmaya başlıyorlar. Gelecekte, hipnoterapiyle ilgili akademik etkinliklerin sayısında da bir artış görülmesi muhtemel.

Son Blog Yazılarımız

Hipnoz ve Dişçi Korkusu

Hipnoz ve Dişçi Korkusu Dişçi korkusu, pek çok insanın hayatını olumsuz yönde etkileyen, oldukça yaygın bir kaygı durumudur. Bu endişe,...

Görüntüle

Hipnoz ve Otizm

Hipnoz ve Otizm Hipnoz ve otizm birlikteliği, zihin ve davranış üzerine çalışan uzmanlar arasında merak uyandıran bir konudur. Otizm spektrum...

Görüntüle

Hipnoz ve Kilo Verme

Hipnoz ve Kilo Verme Hipnozla kilo vermek, son zamanlarda pek çok kişinin ilgisini çeken bir konu haline geldi. Fazla kilolardan...

Görüntüle

Hipnoz ve Sanal Kumar

Hipnoz ve Sanal Kumar Hipnoz ve sanal kumar, ilk bakışta birbiriyle alakasız görünen iki kavramdır. Biri zihinsel odaklanma ve telkin...

Görüntüle

T.C Sağlık Bakanlığı Onaylı Hipnoz Uygulayıcısı

T.C Sağlık Bakanlığı Onaylı
Hipnoz Uygulayıcısı

Dr. Serkan Akıncı

Yasal Uyarı

Web sitemizde bulunan tüm yazı, resim vb. içerikler, sitemize giriş yapan ziyaretçilerin bilgilendirilmesi amacı ile oluşturulmuştur. Hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerine geçmez. Sitemizden yola çıkarak herhangi bir ilaç tedavisine başlamak veya mevcut tedavinizin değiştirilmesi kesinlikle tavsiye edilmez.

İletişim Bilgilerimiz