anksiyete-tedavisinde-hipnoterapi-Türkiye

Yaygın Anksiyete Bozukluğunda
Hipnoz
Terapi ve Tedavisi

Yaygın Anksiyete (Kaygı Bozuklukları) Bozukluğu Nedir?

Herkes günlük yaşam içinde az ya da çok farklı konularda kaygı duyabilir. Normal olan kaygı türü hafiftir ve günlük sorunlara çözüm üretimi sağlayıp, hızlı karar verme mekanizması oluşturur.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişilerde ise sürekli ve aşırı şekilde endişe duyma söz konusudur. Bu endişe durumu insanların yaşamsal etkinliklerini sürdürmesini engeller. Her durum sonunda en kötü senaryoyu kafasında canlandırır ve iyi bir olasılık düşünme ihtimalini yok eder. Bu endişe para, aile, sağlık, sınav, iş gibi konularla ilgili olabilir. Her 100 kişiden 5-6’sı yaşamlarının herhangi bir sürecinde yaygın anksiyete bozukluğunu yaşayabilir. Yaş arttıkça kaygı durumuna tolerans azalır o yüzden yaşlılıkta en fazla görülen psikolojik rahatsızlıklardan birisi anksiyete bozukluğudur.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

 Bir durumda herhangi bir neden yokken aşırı endişe ve kaygı duymak ve bu endişeyi denetleyememek, sakinleşememek,
 Yorgunluk, dikkat bozukluğu, uykuya dalmada sıkıntı çekme, odaklanma (konsantrasyon sorunu), sık sık uykudan uyanma.
 Baş ağrısı, kas eklem ağrıları, terleme, titreme, tahammülsüzlük, sıcak soğuk basması, bulantı, halsizlik vb.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Nasıl Oluşur?

Yaygın aksiyete bozukluğu, çocukluk dönemi ve gençlik çağları arasında başlar. Genetik faktörler beyin nörokimyasındaki değişikler, yaşam tarzı, kişilik özellikleri yaygın anksiyete bozuklukları oluşmasında etkilidir. Stres, yaygın anksiyete bozukluğunu arttıran önemli faktörlerden birisidir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Tedavisi Nedir?

Yaygın anksiyete bozukluğu tedavisinde psikoterapi, hipnoterapiilaç tedavileri uygulanabilir. Bu yöntemlerden herhangi birinin ya da birlikte uygulanmasının etkili olduğu gözlemlenmiştir.

İlaç tedavisinde antideprasan ve anksiyolitik ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçların bağımlılık riskleri yoktur. İlaç tedavisinde önemli bir nokta ise ilacının etkisini ortalama 1 hafta 15 gün sonra göstermeye başlamasıdır. İlaç kullanımında psikiyatristin belirttiği süre ve düzenli kullanım önemlidir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğuna Neden Olan Sebepler Nelerdir?

Kaygının tersine çevrilmesi için ilk olarak kaygıya neden olan sebepler araştırılmalıdır. Felaketçi düşünce kaygıya neden olan önemli sebeplerden biridir. Bu kişi olayın gerçekleşme ihtimali olmasa bile müthiş olayların yaşanacağını ön görür. Yaygın anksiyete bozukluğu olan kişiler olumsuz bir olayın meydana gelme olasılığını abartır.

Kaygı düşüncesi arttıkça kaçınma da artar. Kaçınma durumu gerçek dışı korkuları doğrudan öğrenmeyi engeller. Korkudan kaçınma yerine onunla yüzleşmenin öğrenilmesi, kaygıyla mücadele edilmesi psikoterapi ile sağlanmalıdır.

Yaygın Anksiyete Bozukluklarında Hipnotik Yöntemlerle Tedavi Hedefleri Nelerdir?

Davranışsal veya işlevsel kaygı analizinde danışanın sosyal bir durumda yaşadığı kaygı ve korkuyla ilgili fiziksel belirtiler yer almaktadır. Ne zaman ve hangi durumlarda yer alıyor, neler kaygıyı tetikliyor, felaketleştirici düşüncelerin bilişsel çarpıtmaları nelerdir gibi sorular bu analizin içinde yer alır. Analizde yer alan bu düşünceler hipnoz ile kolaylıkla yaşantılanabilir.

Danışan terapi sürecinde kendisinde kaygı ve korku uyandıran bir durumda, o an rahatsızlık doğuran düşüncelerin neler olduğunu fark etmelidir. Bu farkındalık, sosyal beceri eğitimi, bilişsel yeniden yapılandırma gibi tedavi yöntemlerinin hangilerini öncelemek gerektiğini dair yol gösterici olacaktır. Hastadan yeterli bir anamnez alındığında hastalığın formülasyonu ve tedavi modeli hastayla paylaşılmalıdır. Bu durum hastanın tedavi ile uyumu hakkında bilgi verecektir.

Yaygın Anksiyete Bozukluklarında Kullanılan Hipnotik Yöntemler Nelerdir?

1.İmgeleme: Kişilerin korktukları anıları kendi kafalarındaki senaryoları doğrultusunda en kötü sonucu hayal etmeleri istenir. Bu süreç devam ettikçe korkular azalacaktır.

2.Kas Gevşemesi: Anksiyeteye bağlı fiziksel belirtilerin hafifletilmesidir. Gevşeme teknikleri uygulanır.

3.Düşünce Kontrolü: İstenmeyen düşünceler bilinçli çaba ile zihinden uzaklaştırılamaz. Bu düşünceler başta OKB olmak üzere kaygı bozukluklarında da görülür. İstenmeyen düşüncelere sahip olan bireylerin kurtulmak için başvurdukları bir yöntem bu tür düşünceleri baskılamaktır. Ancak yapılan çalışmalar baskılama davranışının istenmeyen düşüncelerde olumsuz bir etkiye sahip olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu düşüncelerden kurtulmak için hipnoz terapi yöntemine başvurmak gerekir.

Felaketçi düşünce, kaygı bozukluğunda görülen ciddi bir özelliktir. Olayın gerçekleşme ihtimali yok denecek kadar az olsa da birey bu durumu felaketleştirici algı ile değerlendirir. Hipnoz terapisi bu durumda gerçeği farkındalığa ulaştırarak bireyin bu düşüncelerden uzaklaşmasını sağlar.

Sosyal anksiyete bozukluğu yaşayan bireyler, diğer insanlar tarafından gözlemlenecekleri ve onlar tarafından eleştirilecekleri kaygısını yaşarlar. Otomatik düşüncelerin ortaya çıkması olumsuz duyguların yaşanmasına sebep olur ve bu süreçte kaygı ne derecede büyük ise danışanın göstereceği kaçınma tepkisi de o derece büyük olur. Kaçınma davranışı o an kişiyi rahatlatsa da hastalığın tedavisi bakımından geriye dönüş özelliği gösterir bu sebeple kaygı oluşturacağı varsayılan belirtilerden kaçınmak yerine yüzleşme ve daha sonrasında üstüne gitme stratejileri izlenerek çaresizlik yerine cesaret duygusu kendini gösterir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğunda Hipnoz Terapisi ve Tedavisi

Hipnoz, anksiyete bozukluklarında çokça karşılaşan kaçınma davranışlarıyla başa çıkmada güçlü bir yöntemdir. Oluşturduğu bedensel ve algısal değişiklikler ile duyarsızlaştırma terapilerinde olumlu sonuçlar doğurur.

Anksiyetenin fiziksel belirtilerini yaşayan bireylerde bu belirtilerin azaltılması için hipnoz ile gevşeme indüksiyonları, nefes egzersizleri, gevşeme, rahatlama ve ego güçlendirme telkinleri uygulanır. Anksiyete belirtileri yaşayan bireyler için, post hipnotik telkinler, günlük yaşantılarında daha az kaygı deneyimleme, ev ödevlerini yapabilme, stresle başa çıkma yöntemlerini kullanabilme telkinlerini içerebilir bu nedenle post hipnotik telkinler tekrarlamayı önlemede tedaviye katkıda bulunabilir.

Anksiyete bozukluklarında son yıllarda BDT ile tedavisinin yeterli derecede etkili olmadığı gözlemlenmiştir. Bu durum hipnoz ile bilişsel davranışçı terapiyi birleştirmiş ve anksiyete bozukluklarında bu bütüncül yöntem kullanılmaya başlanmıştır.
Anksiyete bozukluklarında 3 belirti öne çıkmaktadır ve bu 3 belirti bilişsel davranışçı hipnoz terapi üzerinde etkilidir.
1. Kaçınma davranışları
2. Anksiyetenin fiziksel belirtileri
3. Maladaptif bilişlerdir.
Olumsuz benlik algısı ve negatif duygu, düşünceler anksiyete bozukluğunda en sık karşılaşılan problemlerden biridir. Bilişsel davranışçı hipnoz terapi yöntemiyle olumlu duyguların açığa çıkması, ego güçlendirme yöntemi uygulanarak hastanın kendine olan güveninin arttırılması ve akışına bırakma tekniğiyle kendi kendine yeterlilik algısının oluşturulması sağlanabilir.

T.C Sağlık Bakanlığı Onaylı Hipnoz Uygulayıcısı

T.C Sağlık Bakanlığı Onaylı
Hipnoz Uygulayıcısı

Dr. Serkan Akıncı

Yasal Uyarı

Web sitemizde bulunan tüm yazı, resim vb. içerikler, sitemize giriş yapan ziyaretçilerin bilgilendirilmesi amacı ile oluşturulmuştur. Hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerine geçmez. Sitemizden yola çıkarak herhangi bir ilaç tedavisine başlamak veya mevcut tedavinizin değiştirilmesi kesinlikle tavsiye edilmez.

İletişim Bilgilerimiz